Fırın Saatleri

Yemek yapmaya meraklı bir erkek olarak, mutfak aletlerini kullanmayı genellikle çok iyi bilirim. Ayrıca, meslek hayatımın başında beyaz eşya üreticisi Profilo’da çalıştığım için, bu aletlere olan ilgim, biraz da o dönemin bendeki izidir.

Mutfakta beni en çok şaşırtan ürünlerin başında fırınlar gelmekte. Ülkemizde elektrik kesintileri, artık eskisi kadar olmasa da, sık olarak meydana gelmekte. Ama, her nedense, ülkemizde üretilen hemen hemen hiçbir elektrikli cihazda, bu konuda bir önlem düşünülmez. Fırınların saat bölümleri, mutlaka sayısal tiptedir ve ilk elektrik kesintisinde de hemen sıfırlanırlar, tabii sizin programladığınız bir yemek programı da bu arada sıfırlanır. Hatta, en komiği, benim evimdeki fırında, fırın bölümünün çalışabilmesi için saatin mutlaka ayarlanmış olması gerekliliğidir. Yani, saat ayarı yapılmadan, fırını çalıştırmanıza olanak yoktur!

Kötü Tasarım!
Zannetmeyin ki ülkemizdeki beyaz eşya üreticilerini kötülemeyi istiyorum. Aksine, herkesin tahmin ettiğinin aksine, Türkiye beyaz eşya üretim teknolojisi açısından, dünyanın en ileri ülkelerinden biridir. Bu iş için, büyük teknoloji yatırımları yapılmıştır. Ancak, bunları bilmekle beraber, tasarım konusunda, ne yazık ki, hala tüketicinin gözünü boyamaya yönelik yaklaşımların geçerli olduğunu görüyor ve üzülüyorum.

Ürün broşürlerini incelediğinizde veya reklam filmlerinde, her zaman geleceği çağrıştırma çabasında, fütüristik, hatta komplike ürünler ile karşılaşırsınız. Kısaca, ürün dışarıdan bakıldığında, hakkikaten de havalıdır (bence değilse bile birçok tüketici bu yaklaşımı sever). Ama, bunun yanında, tasarımcılar, bu ürünün fonksiyonel tasarımı üzerinde fazla düşünmezler. Sonuç olarak da, Türkiye şartlarında kullanılması zor ürünler çıkar. Eğer siz de denediyseniz, fırın saatlerinin ne kadar zor ayarlandığını ve programlandığını biliyorsunuzdur. Ben bir mühendis olarak ve bu iş içerisinde çalışmış bir kişi olarak, her elektrik kesildiğinde, fırının başında bu işlemin nasıl yapıldığını hatırlamaya çalışarak, söylenirim.

Müşteri Odaklı Tasarım
Merak ediyorum, acaba reklam kampanyalarına milyonlarca dolar harcayan beyaz eşya üreticileri, tüketiciden gelen geri bildirimleri dikkate alıyorlar mı. Veya bir fokus grup çalışması yapıp, bunun sonuçlarını, ürünlerini yeniden tasarlarken dikkate alıyorlar mı? Ben böyle bir çalışmanın yapıldığını hiç zannetmiyorum.

Basit Tasarım!
Design of Everyday Things kitabıyla ilgili yazımda belirttiğim gibi, aslında tüketicinin ihtiyacına ve kullanım şekline uygun üretilmeyen ürünlerden dolayı, birçok ürün, verimsiz veya zor şekilde kullanılmakta. Fırın saatlerinde de durum aslında bundan farklı değil. Benim ihtiyacım olan basit, kolumdaki gibi bir analog saat. Düğmesini çevirince ayarlanabilen tipten. Mühendislerin şunu ayırması gerekiyor: Fırın, çamaşır makinesi v.b. ürünler, insanların teknoloji merakından dolayı aldıkları ürünler değildir. Bu ürünler, günlük basit/temel ihtiyaçlarımızı karşılamak üzere kullanılmaktadırlar ve tasarımlarının da herkesin rahatça kullanabileceği şekilde yapılması gereklidir. Veya, illa ki çok fazla özellik koyacağım diyorsanız, bu özellikler ile ilgili kontrollerin, ikincil planda yer alması ve ana fonksiyonları etkilememesi gereklidir.

Katma değer nerede?
Bence, ülkemizde çok iyi bir beyaz eşya teknoloji altyapısı olmasına rağmen, kullanıcının dilinden anlayan endüstriyel tasarımcılarımız hala yok (veya dediklerini hala yaptıramıyorlar). Üreticilerimiz ise, hala en önemli değerin üretim teknolojisi olduğunu düşünüyorlar. Aslında, günümüzdeki en önemli değer, düşünülerek üretilmiş, üzerinde fikri katma değer yaratılmış ürünler ve yüksek kalitede servisten geçmekte. Çünkü, artık üretim teknolojisi eskisi kadar ulaşılmaz değil ve bu anlamda, hemen hemen bütün ürünler artık belli bir kalitede. Gelecekte çok yüksek rekabet altında tüketicinin tercihi olmak isteyen markaların, şimdiden bu alanda kendilerini geliştirmeleri gerekmekte.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir