K-C ve Unilever TV reklamlarını azaltıyor

Advertising Age dergisinin son sayısındaki habere göre, ABD’li kağıt ürünleri üreticisi Kimberley-Clark (Huggies ve Kleenex gibi markaların sahibi) ve Unilever, karlılık oranlarını arttırmak amacı ile, gelecek dönemdeki TV harcamalarını daha dikkatli gerçekleştireceklerini açıklamışlar.

K-C, yeni planında, toplam pazarlama bütçesinin sadece %46’sını (2004 yılına göre %60 oransal düşüş anlamına geliyor) TV reklamlarına ayıracakmış. Unilever de, benzer açıklamalarda bulunmuş.

Geniş kitlelere seslenmede TV’nin üstünlüğü devam etmekle beraber, her sektörde daralan kar marjları, kurumları pazarlama harcamaları konusunda gittikçe daha dikkatli olmaya
zorlayacak gelecekte. Bu haberler de, bunun ilk işaretleri. Geleneksel TV yayıncılığının, diğer mecralardaki verimliliği ve ölçülebilirliği yakalayabilmesi için, artık yeni yollar aramasının zamanı geldi sanırım 🙂

Çocuklara yönelik reklamlar


Geçtiğimiz gün “Biri Bana Anlatsın” programının bir tekrar bölümünü izlerken, reklamlarda çocuk kullanımının etik olarak ne derecede kabul edilebilir olduğu tartışıldı ve program konuğu olan bu endüstrinin ileri gelenleri tarafından, bunun genel olarak kabul edilebilir bir uygulama olduğu fikrine ulaşıldı. Bu programı izlerken, benim de uzun süredir yazı yazmak istediğim bir konu geldi aklıma. Bu konu, çocuklara yönelik reklamlarla ilgili.

İnsanın bir çocuğu olduktan sonra, sanırım her şeyi daha farklı şekilde algılıyor, ama, bu düşünce aklıma geldikten sonra, bu kadar süre neden bu konu beni hiç rahatsız etmedi acaba diye de kendime sordum. Beni rahatsız eden durum şu: TV kanallarında çocuklara yönelik programların yapıldığı kuşaklar, sadece çocuklara yönelik hazırlanmış reklamlarla dolu; bu reklamların içeriğine baktığınızda, Barbie, Sindy, Actionman benzeri oyuncaklardan, Danino ve benzeri çocuklara yönelik yiyecek maddelerine ve fast-food gıda reklamlarına kadar değişik ürünler yer almakta. İlk bakışta ne var bunda diye düşünebileceğiniz bu durum, inanılmaz bir tehlikeyi içinde barındırmakta. Çünkü bu reklamların çoğu, 10 yaşının altında, doğru ile yanlışı ayırt etme yetisi yeterince gelişmemiş çocuklara yönelik. Bu reklamlar, çocuklarımızı oyalansın diye önüne bıraktığımız ekranda süreki şekilde dönmekte ve bu çocukların beyinlerine işlenmekteler.

Araştırma sonuçları ne diyor?
Bu konuda acaba araştırma yapılmış mıdır diye aklıma geldi, hemen Internet’te bir arama yaptım. Sonuçta da, APA’nın (American Pyschological Association) yaptığı bir araştırmaya ulaştım. Araştırma, ilk anda akla gelebilecek şüpheleri doğrular nitelikte. Araştırmacılar, küçük çocukların, yetişkinlerden farklı olarak, reklamlarda verilen mesajların, aslında bir ürünün satışını arttırmak amacıyla yapılmış olduğunu algılayamadıklarını ve verilen mesajları gerçek olarak algıladıklarını tespit etmişler. İlgili yazıya buradan ulaşabilirsiniz.

Araştırmacılar, bu gibi reklamlar sonucunda, çocukların beslenme alışkanlıklarının, reklamı yapılan ürünler lehinde değiştiğini ve ABD’deki obezitenin önemli kaynaklarından birinin de, çocukların bu şekilde değişen beslenme tercihlerinden kaynaklandığı yorumunu da yapmışlar.

Araştırmada daha farklı detaylar da var, ancak, bu araştırmayı yapanların ulaştığı sonuç şu: 8 yaşının altındaki çocuklara yönelik reklamlar ya yasaklanmalı, ya da çok sıkı denetim altına alınmalı.

Yasal düzenleme zorunlu!
Bir pazarlamacı olarak, reklamın gücünün, özellikle de TV reklamının gücünün farkında bir insanım. Bu reklamların, çocuklar üzerindeki etkisi ise, bizim üzerimizdeki etkilerimizden çok farklı. Siz kendinizi düşünün, karar verme yetisine sahip bir insan olmanıza rağmen, bazı reklamların büyüsüne kapılıp, gerçekçi olmayan satınalma kararları vermiyor musunuz? Bir de çocuklarınızın bu reklamların sonucunda ne derecede etki altında kalabileceklerini düşünün.

Bence bu konuda aşağıdaki düzenlemeler yapılmalı:

– Belli bir yaşın altındaki çocuklara yönelik reklamlar tamamen yasaklanmalı.
– Küçük çocuklara yönelik yayın kuşaklarında, reklam yayını tamamen yasaklanmalı (sponsorluk dahil).
– Küçük çocuklara yönelik ürünlerin reklamlarının yayını, bu ürünlerin büyüklere yönelik pazarlaması amaçlanıyor olsa bile sıkı kontrole tabi olmalı.
– Çocukların TV izleme ihtimalinin yüksek olduğu yayın dönemlerindeki reklamların
yayını sıkı kontrole tabi olmalı.

Yasaklayan ülkeler var.
Bazı ülkeler, bu konuda adım atmış durumdalar, örnek olarak Norveç ve İsveç, 12 yaşının altındaki çocuklara yönelik reklamları ve çocuk program kuşaklarındaki reklamları yasaklamış durumdalar. Ayrıca, Danimarka, Finlandiya, Norveç ve İsveç, çocuklara yönelik programlarda sponsorluk kullanılmasını yasaklamış durumdalar.

Benim araştırma souçlarıma göre, ABD’de bu konu net bir düzenleme yok, AB’de ise düzenlemeler yapılması gündeme gelmiş durumda.

Bu konu bence çok da tartışılacak bir konu değil, zararlar çok açık, fazla araştırma yapıp bilimsel kanıt bulmaya da gerek yok. Eğer çocuklarımızın sağlıklı gelişimini istiyorsak, mutlaka en kısa sürede bu konuda yasal düzenleme yapmalı ve kontrol mekanizması kurmalıyız.

İlgili bağlantılar:
TELEVISION ADVERTISING LEADS TO UNHEALTHY HABITS IN CHILDREN
European Union To Consider Ban On TV Commercials Targeting Kids
EU Considers Banning Junk Food Ads
Junk food ads aggravate EU child obesity problem
No more Mars bar ads for children