Evimize yakın olduğu için Emirgan’daki Mehtap Kafeterya’ya sık sık uğrarız. Geçtiğimiz günlerde masadaki peçeteliklerin üzerinde ‘Wireless’ ifadesini görünce, ‘Acaba burada da kablosuz Internet var mı?’ dedim kendi kendime. Bir-iki gün sonra, bu sefer yanımda taşınabilir bilgisayarım da varken bu sefer garsona sordum, varmış. Hemen açtım bağlandım, o anda benim için önemli bir kaç e-posta mesajını da cevaplayıverdim. Hoşuma da gitti, yerel ve geleneksel görüntüdeki bir mekanda, bu imkanı bulmak hem şaşırtıcı, hem de takdir edilecek bir vizyondu. Zaten aynı kafeteryanın garsonlarının daha önce çok az yerde var olan elektronik kablosuz sipariş sistemini kullanmaya başlamalarından, bu işyeri sahibinin, yeniliklere değer veren biri olduğunu anlamıştım, demek ki, bu durum bir raslantı değilmiş.
Geçenlerde bir arkadaşımla Rumeli Hisarı’nın yakınındaki Gloria Jeans markalı kahve dükkanında buluştuk. Bu gibi mekanlarda genelde kablosuz bağlantı imkanı olduğunu bildiğim için, yine garsona mekanda bu imkanın olup olmadığını sordum. Garson, böyle bir servis için kendilerinin TT’nin kablosuz bağlantı kartlarını sattıklarını söyledi. Garsona teşekkür ederek, arkadaşımla sohbete devam ettim. Tabii ki, sohbetin konusu da, Gloria Jeans’ın bu servisi ücretli olarak müşterisine sunmaya çalışmanın garipliği üzerine döndü.
Aslında bu servisin bir kafeteryada ücretli satılmaya çalışılması çok da garip bir durum değil. Özellikle de müşteri profilinin yüksek olduğu düşünülebilecek bir mekanda yapılabilecek bir uygulama gibi gözüküyor.
Ama ben durumun böyle olmadığını düşünüyorum.
Kahve mi sattığınızı düşünüyorsunuz?
Gloria Jeans’in yanılgısı, müşterilerine sattığı ürünün kahve olduğunu zannetmesi. Ama, aslında satılan şey, müşterinin o mekandaki deneyimi. Kimisi için arkadaşı ile yapacağı bir sohbet, kimisi için huzurlu şekilde gazete okumak, kimisi için kahve içerken, bir yandan da işini yapabileceği bir ortam. Hani derler ya, ‘kahve bahane’, bu aynen geçerli. Internet bağlantısı da, bu deneyimi çeşitlendirebilecek imkanlardan bir tanesi. Kısacası, o mekanın kullanım alanını genişletecek, dolayısı ile sürekli müşterileri arttıracak ve sonunda da satışları arttırabilecek bir araç. Ama Gloria Jeans, bunu ayrıca satmaya çalışarak, müşterilerinin bu konudaki kullanımını engellemekte ve aslında önemli bir fırsatı kaçırmakta. Müşteri sadakati için kullanılabilecek bu güzel araç heba edilmekte.
Basit bir karşılaştırma yapalım. Mehtap Kafeterya’da bir karışık pide 7-8 YTL’ye satılmakta, GJ’de ise bir orta boy kahve aynı fiyat seviyesinde satılmakta. Sizce hangisinin daha çok kar marjı vardır?
GJ yanlış hatırlamıyorsam 3 YTL’ye sattığı bu TT erişim kartlarından ayda kaç adet satabilir? Ya da, müşterilerinin bir kesiminin, ücretsiz Internet erişimi olduğu için dükkana daha sık uğraması ve her seferinde başka bir arkadaşı ile birlikte bir kaç fincan kahve içmesiyle cirosunu ne kadar arttırabilir?
Benden bu kadar, anlayan ne demek istediğimi anladı sanırım 🙂
Tag: perakendecilik, pazarlama, kanal, strateji, mağaza
GJ yakında kontörde satmaya başlar sanırım.
Bir gün marka olmanın üründen değilde müşteri memnuniyetinden geçtiğini anlayana kadar.
Büyük markaların küçük çıkarlar peşinde koşması gülünç bir durum. Bu kararları alan veren kişilerin profesyonellikten uzak olduğunu düşünüyorum.
Yorumunuza aynen katılmakla birlikte, Gloria Jean’s ve Starbucks gibi global kahve zincirlerinin yanısıra artık Türk markalarının da bu alanda harekete geçtiğini eklemek isterim. Örneğin Caddebostan’da açılan Coffee And Chocolate’da da kablosuz ücretsiz internet hizmeti var ve ayrıca ortamının yanında kahveleri de çok lezzetli…
Bu sadece Gloria Jeans ta değil daha önce Starbucks ta ve Mc Donaldslarda olan ücretsiz wireless olayı artık her yerde ücretli oldu. Bu gibi ulusal zincirleri olan markaların bunları yapması utanç verici… Tabiiki yapanların durumu belli. Zaten kahvelerine fazlaca para ödediğimiz bu mekanların birde adsl için para alıyor olmaları çok ama çok komik.
gloria jeans in bütün shoplarında öncelik müşteri memnuniyetinden yanadır.internet bağlantısının paralı olmasından bahsedene kadar bence bahsedilebilecek daha önemli bir özelliği var gloria jeans coffee shopların. gloria jeans coffee shoplar da ürün garantisi var.beğenmediğiniz ya da yarısından fazlasını içmediğiniz-yemediğiniz ürünlerin parasını ödemezsiniz. hatta istesenizde ödeyemezsiniz. nedense bu dünya markalarının açıklarını aramak daha kolay geliyor insanlara. oysa şu karşılaştırdığınız kafelerde ürün garantisi denilen olay yok. bence eleştirmeden önce herşeyi tam anlamıyla gözden geçirmek gerek.
Wireless hizmeti vermek artık tercih nedeni oldu.
Benzer bir olayı, seminere davet edildiğim, Ankara Hilton’da yaşadım. 20 Usd bağlantı ücreti talep ettiler. Bende bir Burger King buldum ve bağlandım. Bu tip ikilemler hizmet sektöründe yaşatılmamalı.
http://pazarlamaci.blogspot.com
GLORİA JEANSLAR ŞAHANE GERİSİ BAHANE
ETİKET DESEN GLORİADA
ÜRÜN DESEN GLORİADA
MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ DESEN ORADA
EEEE BIRAKIN OLACAK O KADAR DA….
biz bundan dolayı kalkınamıyoruz arkadaşlar hep bi sorun ararız kendimize halbuki yapılan servis şahane bırakında üç beş kuruşun hesabını yapmayın ya yazık walla size…..
esra: bu hizmeti vermesinden dolayı ne gloria jeans ne mc donalds ne de starbucks para kazanmaktadır.
bu firmalar sadece misafirlerine katma değerli bir hizmet sunmak istemektedirler. ayrıca Türkiye’de herşeyi bedeva zihniyeti ile almak bence yanlıştır. neden suyu, kahveyi, yemegi alırken veya bir otel odasına karşılık verirken internet hizmetini verenlere ücret ödenmiyor. buda onların satıkları ürün.
Bizim insanımız ikramı çok sever, bedava olsunda ne olursa olsun hesabı, eleştirmek güzel şey tabi ki!yolunda gitmeyen birşeyler varsa eğer düzeltme yoluna gidilebilinir… fakat sorunu her zaman başkalarında aramamak gerek diye düşünüyor, bazen kendimizin de azda olsa ben merkezli düşüncelerle sorun olmayan şeyleri sorun haline getirdiğimiz gerçeğini görmezden geldiğimizi düşünmekteyim…